AYRINTILI – DETAYLI
ULTRASONOGRAFİ
İleri Düzey (Ayrıntılı - Detaylı) Ultrasonografi Nasıl Yapılır?
İleri düzey ultrasonografi; bebeğin rahim içindeki duruşu, amniyon sıvısı miktarının değerlendirilmesi, plasentanın yerinin ve özelliklerinin değerlendirilmesi ve bebeğin bedensel gelişimini değerlendiren ölçümlerin (Örn; kafa çapı ve çevresi, karın çevresi, uyluk kemiği ölçümü) alınmasıyla başlar. Bu ölçümler bize bebeğin kilosunu verecek ve gelişimini takip etmede faydalı olacaktır. Bu haftalarda ve ilerleyen gebelik haftasında bebeğin boy ölçümü yapılmamaktadır. “Boy ölçümü” diye tabir edilen CRL (baş-popo mesafesi) genellikle gebeliğin 11-14. haftası arasında yapılır ve bu haftaya özgü bir ölçümdür.
İleri Düzey (Ayrıntılı - Detaylı) Ultrasonografiyi Kim Yapmalı ve Nelere Bakılır?
Bu işlem mutlaka tecrübeli bir Perinatolog (perinatooji uzmanı) tarafından gerçekleştirilmeli ve gereğinde girişimsel müdahalede bulunabilmelidir.
Normal şartlar altında yüz gebeliğin yaklaşık ikisinde (%2) bebekte anomali (sakatlık) vardır. Bu oran, tek yumurta ikizleri ve akraba evliliğinde iki katına (%4) çıkmakta olup, tüp bebek yöntemi ile hamile kalmış bebeklerde ise sakatlık görülme oranı %3'tür. Dolayısı ile yukarda belirtilen değerlendirmeyi takiben genellikle takip edilen sıraya göre baş ve yüz bölgesi, boyun bölgesi, kollar ve bacaklar, omurga kanalı, göğüs kafesi içindeki yapılar, karın içindeki yapılar ve genital bölge ayrıntılı olarak değerlendirilir. Değerlendirmede her bölge hem uzunlamasına hem de yatay kesitlerde taranır. Bu taramada her bölge kendi içinde detaylı değerlendirilerek sakatlık ve anormallik açısından taranır. Bu ultrasonografi ile amaç bebekte olası sakatlıkları tespit etmek ve bebekte var olabilecek olası kromozom anomalilerine (Örn: Down sendromu) yönelik belirteçleri tespit etmektir. Tespit olunan bu belirteçlerden sonra Down sendromlu bebek doğurabilme riskniz tekrar hesaplanır ve gerekirse Amniyosentez (su alma) uygulanabilir.
Perinatolog tarafından gerçekleştirilecek bu ultrasonografi ile fetüste var olabilecek şu sakatlıklar anne karnında tespit edilebilir
1. Kafa ve kafa içi (beyin) problemleri (örn: beyinin parçalarında eksiklik, kafada su toplama vs.)
2. Yüz ve yüze ait sakatlıklar (örn: göz lensinin olmaması, dudak ve damak yarıkları, çene yapısı vs.)
3. Omurga üzerinde yer alabilecek sakatlıklar (örn: belde açıklık, kemiklerde eğrilik veya eksiklik vs.)
4. Göğüs ve karın boşluğuna ait sakatlıklar (örn: iç fıtık, dış fıtık, akciğer ve karaciğer problemleri, mide-bağırsaklara ait problemler, böbrek ve idrar kesesine ait problemler vs.)
5. El ve ayaklardaki kemik sayıları ve şekil bozukluğu (kol ve ayak kemiklerinde eksiklik, elde ve ayakta içe - dışa dönüklük vs.)
6. Bebeğin içinde bulunduğu suya ve plasentaya (eş) ait problemler (suyun azalması veya artması, plasentanın anormal yerleşimi vs.)
Bu uygulama sırasında kalp genellikle (sadece riskli hastalar erken haftada değerlendirilir) detaylı olarak incelenmez.
Kalbin detaylı değerlendirilmesi (fetal ekokardiyografi-kalp sakatlığı taraması) sıklıkla ve rutinde 21-22. hafta arasında yapılır.
İleri Düzey (Detaylı) Ultrasonografi İle Ne Zaman Yapılır?
Bu değerlendirme sıklıkla gebeliğin 17-23. haftaları arasında uygulanmakta olup, olası sakatlıkları ve anormallikleri erken tespit edebilmek adına 17. haftada yapılabilir. Bu haftada uygulamanın yapılması bazen 3-4 hafta sonra olgunun tekrar değerlendirilebilmesini gerektirebilmektedir (Örn: serebellar anormallikler). Fetüste izlenen kromozomal anomalilere yönelik belirteçlerin çoğunun 15-20. gebelik haftası arasında gözlendiği ve değerlendirme sonrası bebekte kromozomal anomali için risk artışı olur ise Amniyosentezin (su alma) bu dönemde yapıldığı unutulmamalıdır.
İleri Düzey (Detaylı) Ultrasonografi 3 veya 4 Boyutlu Uygulama Gerekir mi?
İleri Düzey Ultrasonografi uygulamasının yapılması tamamen iki boyutlu ama bu amaca hizmet edebilecek gelişmiş bir ultrason cihazi ile olmaktadır. Unutulmamalıdır ki, değerlendirmeyi yapan bu konuda deneyimli hekimdir, ultrason cihazı sadece bu amaca hizmet eder.
İleri Düzey Ultrasonografi (ayrıntılı-detaylı ultrason) sırasında 3 veya 4 boyulu değerlendirmeye ihtiyaç yoktur.
Bu değerlendirme tamamen 2 boyutlu ile gerçekleştirilmektedir. Dolayısı ile gelişmiş bir ultrasonografi cihazı ve en önemlisi bu konuda tecrübeli bir Kadın Doğum Hekimi eşliğinde bu işlem yaklaşık 20 dakika sürmekte olup işlemin bebeğe herhangi bir zararlı bir etkisi yoktur.
FETAL EKOKARDİYOGRAFİ
Bu işlem bu konuda tecrübeli bir Perinatolog (perinatoloji uzmanı) ve gelişmiş-uygun bir ultrasonografi cihazı ile anne karnındaki bebeğin kalbinde bir problem veya sakatlık olup olmadığına yönelik yapılan değerlendirmedir.
Nasıl Yapılır?
Kalbin sadece 4 odacık görüntüsü ile (resim 1) doğumda var olabilecek sakatlıkların yaklaşık %30’u tespit edilebilirken, ileri düzey fetal ekokardiyografi ile (damar çıkışları, venler, situs, Doppler değerlendirmesi, kapaklar ve akımlar) (resim 2) bu oran %90-95’lere çıkmaktadır ki bu orana bebekte ani ölüme neden olabilecek ve bebeği doğumdan sonra sıkıntıya sokabilecek kalp sakatlıkları dahildir. Uygulama bebeğin haftasına, pozisyonuna ve annenin kilolu olup olmamasına bağlı olarak 20-25 dakika sürmektedir
Kimlere Yapılmalı?
Sıklıkla, risk altındaki gebeliklere (daha önce kalp anomalili bebek doğurmak, ailede doğumsal kalp anomalisi öyküsü bulunması, hamilelikte zararlı ilaç kullanımı vs.) tavsiye edilmekle beraber, her anne adayı da yaptırabilir. Unutulmamalıdır ki, her kalp sakatlığı ile doğan 10 bebekten 8-9 tanesinde hiçbir risk faktörü yoktur. Ek olarak, yapılan ultrasonografik incelemenin bebeğe herhangi bir riski yoktur.
Kromozomal anomali ile doğan (Örn: Down sendromu) bebeklerin en az yarısında kalp sakatlığı olduğundan ve tarama testleri ile tespit edilemeyen Down sendromlu fetüslerin tespit edilmesinde önemli olduğundan bu uygulama kan testlerine ek olarak yapılabilir.
Neden Yaptırılmalı?
Günümüzde, her yeni doğan bebekte görülen kalp sakatlığı görülme sıklığı yaklaşık 8/1000 (büyük ve küçük kalp sakatlıkları) olup, bu rakam yaklaşık olarak 125 doğumda bir, kalp sakatlığı olan bebeğin doğduğunu ifade etmektedir.
Kalp anomalileri, yeni doğan bebeklerde olabilecek olası sakatlıklardan en sık izlenenidir. Ayrıca kalp sakatlıkları, yenidoğan bebeklerin ilk bir yıl içindeki ölümlerinin en sık sebebidir. Sıklığı itibari ile, Down sendromu (Mongol bebek), Nöral tüp defektlerinden (belde açıklık vs.) daha sık izlenmektedir. Olası bir kalp sakatlığı durumunda, bebeğinizde var olabilecek kromozom anomali riski de artacağı için, kalp anomalisinin anne karnında tespiti önemlidir.
Bununla birlikte, bazı kalp sakatlıklarına doğumdan sonra bebeğin yaşaması için acil müdahale etmek gereklidir. Bu sebeple anne karnında kalp sakatlıklarının ön tanısı çok önemlidir.
MATERNAL VE FETAL DOPPLER
Doppler genel anlamda, ultrasonografi altında incelenen damar yatağındaki kan akımının bir dirençle karşı karşıya olup olmadığını belirleyen bir yöntemdir. Kalbin atım ve dolum fazında incelenen damar yatağındaki basınçlar karşılaştırarak direnç belirlenir. Damarın inceleme esnasında ekranda oluşturduğu dalga görüntüsü de damar yatağının önündeki direnç hakkında bilgi verir. Obstetrik (gebelikle ilgili) uygulamalarda anneden bebeğe kan götüren utero-plasental (maternal) üniteyi değerlendirebileceği gibi, bebeğin kordon kan akımı konusunda da bilgi verir. Ek olarak bebeğe ait beyindeki damarlar (MCA) ve karaciğer içinden geçen damarlar (DV), renal arterler, inen aorta da incelenebilir. Tüm bu incelemeler anne karnındaki bebeğin sıkıntıda olup olmadığını belirlemeye yönelik testlerdir. Günümüzde bebeğin sıkıntıda olup olmadığını en fazla duyarlılıkla belirleyen ve en erken değerlendiren inceleme Doppler'dir. Rutin olarak tüm gebelere yapılması gerekmez. Eğer gebelikte bebeğe ait büyüme gelişmede problem varsa (büyümenin durması-yavaşlaması) veya bebeğin su miktarında azalma var ise o zaman Doppler değerlendirilmesi yapılmalıdır. Bu değerlendirmeyi bu konuda uzman bir Perinatolog (perinatoloji uzmanı) yapmalı ve gerekirse doğum kararını verebilmelidir.
Dopplerin faydaları nelerdir?
Kalbin atım ve dolum fazında incelenen damar yatağındaki basınçlar karşılaştırarak direnç belirlenir. Obstetrik (gebelikle ilgili) uygulamalarda anneden bebeğe kan götüren uteroplasental üniteyi değerlendirebileceği gibi, bebeğin kordonun kan akımı konusunda bilgi verir. Böylece ileride ortaya çıkabilecek gebelik zehirlenmesi (preeklampsi), anne karnında bebkte gelişme geriliği, plasentanın erken ayrılması (ablasyo plasenta), anne karnında bebek ölümü gibi durumlar açısından artmış riskler öngörülebilir.
Doppler tüm gebelere uygulanır mı?
Yüksek rizikolu gebeliklerin takibinin önemli bir parçasıdır. Günümüzde bebeğin sıkıntıda olup olmadığını en fazla duyarlılıkla belirleyen ve de en erken değerlendiren inceleme Doppler'dir. Rutin olarak tüm gebelere yapılması gerekmez.
Hangi durumlarda uygulanır?
Umbilikal ve uterin arter doppler incelemeleri en sık preeklampsili ve kronik hipertansiyonlu gebelerin izlenmesinde kullanılır. Ayrıca kontrolsüz diyabetli gebelerde, polihidramniyoslu (bebeğin suyunun artması) ya da oligohidramnioslu (bebeğin suyunun azalması) gebelerde, fetuslardan birinde gelişim kusuru olan çoğul gebeliklerde yaklaşım biçimini oluşturmakta yardımcı bir yöntem olarak kullanılabilir.
Ne zaman uygulanır?
Doppler USG hamileliğin 20. haftası civarında uygulanır. Bunun dışında 23.-24. gebelik haftalarında ayrıntılı ultrasonun bir parçası olarak da uygulanabilir. Bunların dışında bebekte gelişme geriliğinin en sık izkendiği 30. Hafta civarında bakılır. Bu uygulamanın bebeğe zararı yoktur. Bununla birlikte ilk 10gebelik haftasında Doppler uygulaması yapmaktan kaçınılmalıdır. Bu uygulamayı bir perinatolog (perinatoloji uzmanı) yapmalıdır.
Nasıl yorumlanır?
Doppler tanı koydurucu değil yönlendirici bir testtir. Patolojik akım değerleri ya da anormal dalga görünümleri elde edildiğinde bebeğin diğer iyilik hali testleriyle yakından değerlendirilmesi konusunda hassas olunması gerektiğini gösterir. Bunun tek istisnası umbilikal arterde "ters akım" denen bir durumun ortaya çıkmasıdır. Umbilikal arterde bu anormal dalga şekli gözlendiğinde bebeğin karında ölme riski oldukça yüksektir ve acil doğum gerekebilir. Bununla birlikte bu değerlendirmeyi doğum kararı verebilecek bir perinatolog (perinatoloji uzmanı) yapmalıdır.
İntrauterin Gelişme Geriliği – Bebekte Gelişme Kısıtlılığı Nedir?
İntrauterin (rahim içi) gelişme geriliği, anne rahmindeki bebeğin, gebelik haftasına göre olması gerekenden küçük olmasıdır. Türkçede intrauterin gelişme geriliği (IUGG), ingilizcede ise intrauterine growth retardation (IUGR) olarak adlandırılır. Gerilik sözcüğü hastalarda bebeğin mental fonksiyonları ile ilgili çağrışımlar yaptığından “gerilik" kelimesini "azlık, kısıtlılık" gibi kelimelerle ifade etmek belki de daha doğru olacaktır. Genel olarak intrauterin gelişme geriliği, gebelik haftasına göre anne karnındaki bebeğin küçük olması olarak tanımlansa da , anne karnındaki bebeğin kilosunu belirleyen ama anormal olmayan çeşitli faktörler de (anne ve babanın fiziksel özellikleri) mevcuttur. Dolayısıyla rahim içi gelişme geriliği için daha iyi bir tanım aslında anne karnındaki bebeğin (fetüsün) kendi büyüme potansiyeline ulaşamaması olmalıdır.
Rahim içi gelişme geriliği nasıl tespit edilir?
Gebelik sırasında; gebelik yaşının erken belirlenmesi, annenin kilo alımına dikkat edilmesi ve rahim büyümesinin (fundus – pubis mesafesi) dikkatli ölçülmesi risk faktörü taşımayan hamile kadınlarda rastlanan gelişme geriliği vakalarının çoğunun tespit edilmesini sağlar.
Gerçek gelişme geriliğinin tanısını koymak her zaman kolay değildir. Gelişme geriliği tanısını koyabilmek için öncelikle gebelik haftasının çok iyi bilinmesi gerekir. Anne adayının son adet tarihini (SAT) net olarak hatırlamaması durumunda hamilelik haftasını belirlemek için gebeliğin erken dönemlerinde yapılan ultrasonlardan faydalanılabilir. Eğer hamileliğin erken dönemlerinde ultrason da yapılmamışsa, gebelik testinin yapıldığı tarih yada ilk bebek hareketlerinin başladığı tarih çok doğru bilgi vermemekle beraber yardımcı olabilir. Eğer bu da mümkün değilse o zaman tanı koyabilmek için seri ultrasonlar yapılır: İki hafta aralıkla yapılan ultrason ölçümünlerinde bebeğin karın çevresi iki haftaya tekabül eden büyümeyi göstermemişse, rahim içi gelişme geriliği tanısı çok muhtemeldir.
Rahim içi gelişme geriliği Takibi nasıl yapılır?
İntrauterin gelişme geriliği olan bebeklerde hem ölüm, hem de doğum sırasında hipoksi ve metabolik asidoz riski mevcuttur. Bu nedenle anne karnındaki bebeğin büyümesinin ve iyilik halinin çok yakından takip edilmesi gereklidir. Uygun doğum zamanının belirlenmesinde gestasyonel yaş (gebelik haftası) ve bebeğin durumu çok önemlidir. Termde yada terme (miyad) yakın olan bebeklerde doğum kararı rahatlıkla verilmelidir. Asıl sorun hamilelik haftası çok küçük olan bebeklerdir. Bu bebekler için biyofizik profil testi (BPP), amnion sıvı miktarı, NST ve fetal damarların Doppler ultrasonografisi gibi çeşitli takip yöntemleri kullanılır. Her ne kadar normal amniyon sıvı hacmi rahim içi gelişme geriliğinin olmadığını gösteremese de, sıvının az olması (oligohidramniyos) büyük olasılıkla intrauterin gelişme geriliğini olduğunu düşündürür. Bu tür gebeliklerin takibi kesinlikle bir PERİNATOLOG (PERİNATOLOJİ UZMANI) tarafından yapılmalıdır.
Rahim içi gelişme geriliğinin tedavisi nedir?
Termden (doğum zamanından) uzak dönemdeki büyüme kısıtlılığının özel bir tedavisi yoktur.
BEBEĞİN SUYUNUN AZALMASIYLA ANNE ADAYININ SU İÇMESİ ARASINDA BAĞLANTI YOKTUR.
Bebekte oluşan gelişim kısıtlılığı sonucu, bebeğin idrarını az yapmasına bağlı suyu da az olur.
Anne adayının çok su içmesi ile bebeğin su miktarı artmaz.
BEBEĞİN KİLO ALMASI İÇİN ANNE ADAYININ ÇOK YEMEK YEMESİNİN FAYDASI YOKTUR.
Gelişme geriliğinin takibinde asıl hedef, rahim içi gelişme geriliği olan bebeklerde doğumun iyi zamanlanmasıdır.
Randevu ve detaylı iletişim için:
Caddebostan Mahallesi Bağdat Caddesi
Cadde Özen Apartmanı NO: 320 / 3
Erenköy - Kadıköy / İstanbul
0(216) 629 79 14
0(216) 629 79 24
0535 663 07 57
Sosyal Medyada Takip Edin
> Perinatoloji nedir ?
> Jinekoloji
> Hamilelik - Doğum
> Görüntüler
> Hasta hikayeleri
> Medya
> İletişim
> 2 boyutlu resimler
> 4 boyutlu resimler
> Doppler resimler
> Anne kanından
fetal dna tayini
> İkili kombine test
> Üçlü test
> Dörtlü test
> Şeker yükleme testi
> Cvs
> Amniyosentez
> Kordosentez
> Ayrıntılı detaylı ultrason
> Fetal ekokardiyografi
> Maternal ve fetal doppler
> Multifetal redüksiyon
(indirgeme)
> Erken gebelik
> Nt - ense kalınlığı ölçümü
> Hafta hafta gebelik
> Tekil gebelik
> Çoğul gebelik
> Gebelikte sık görülen
yakınmalar
> Lohusalık
Site içerisinde yer alan tüm metinler Prof. Dr. Melih Atahan GÜVEN 'e aittir, izinsiz başka yerlerde kullanılamaz. Bu web sitesindeki içerikler tamamiyle bilgilendirme amaçlıdır. Gerçek doktor kontrolünün ve muayenesinin yerini tutamaz. Bu sitedeki bilgilerin hekim kontrolü olmaksızın uygulanmaması gerekmektedir. En doğru teşhis için lütfen doktorunuza başvurunuz.
©Prof.Dr.Melih Atahan GÜVEN 2010 - 2017 | Tüm Hakları Saklıdır | Modano30